Aşktan Uzak Erkekler!
Her şeyi mükemmel yapmaya çalışan, son derece dikkatli, kılı kırk yaran, ayrıntılara gereğinden fazla önem veren, aşırı titiz, her şeye burnunu sokan, hiçbir işi beğenmeyen ve son derece ciddi olan bazı insanlar vardır. Bunlar ayrıntılara girmekten dolayı bütünlükten uzaklaşırlar. Belli bir konuya odaklanır ve saatlerce takılıp kalabilirler. Bütün işlerde başarıyı, belirledikleri standartlara ulaşabilme düzeyine göre değerlendirirler. Ulaşılması güç ve başarılması imkansız hedefleri vardır. Her çalışmada mükemmeli arama eğilimi ve her şeyin en iyisini yapma isteği, ciddi sıkıntılar yaşamalarına ve yaşamı ağır bir yük olarak görmelerine yol açar. Her şeyde bir düzen ve mükemmeliyet arama eğilimi, bu insanların kişiliğini oluşturan en belirgin özelliktir.
Bu insanlar oldukça zeki görünürler; çünkü yaptıkları işlerde her zaman iyi sonuçlar alırlar. Bazıları kendilerini ve yaptıklarını beğenmez, bu sebeple özeleştirileri yoğundur. Başarılı işler yapmalarına rağmen, başarılı olduğuna inanmaz ve elde ettikleri başarılarda tatminlik hissetmez ve kendilerini taktir etmezler. Diğer insanlara göre daha ağır başlıdırlar; oyunlarda bile ciddiyetlerini korurlar. Onlara göre basit ve sıradan veya hafife alınacak iş yoktur, yani en kolay işler bile özenle ve ciddiyetle yapılmalıdır.
Bu insanlar duygu belirtisi taşıyan davranışlarda bulunmazlar. Karşı cinsten biriyle duygusal bir etkileşim içine girmez. Pek aşık olmazlar, aşık olduklarında ise aşklarını kendilerine bile itiraf etmezler. Eş tercihi yapmaz, ya anne babasının uygun gördüğü biriyle evlenir veya birilerinin aracılığıyla mantık (!) evliliği yaparlar. Eşine gözdağı vermek amacıyla gerdek gecesinde kediyi iki bacağından ayıran kişiler bu tiptendirler. Donuk ve duygudan yoksun bir cinsel yaşamları vardır. Eşine karşı asla sevgi sözcükleri kullanmaz ve romantik davranışlarda bulunmaz.
Değişen yaşam koşullarına inat, ciddiyetini sürdürür. Baba olduğu zaman bile katılığında erime olmaz. Çocuklarını kucağına almaz, öpmez, sevgi gösterilerinde bulunmaz. Çocuklarının çocukluklarını yaşamalarına izin vermez. Daha küçük yaşta yaşama sorumluluğu üstlenmelerini ister; yaşlarına ve bedensel olgunluklarına uygun olmayan işlerde çalıştırır. Hatayı affetmez ve hataya karşı tahammüllü yoktur. En iyi eğitim yöntemi şiddettir. Onlara göre en iyi çocuk, babasından korkan ve babasının her dediğini kusursuz yerine getirendir. Çocuklarını evlendirirken, onlara danışma gereği duymaz; çünkü sevgiye ve aşka inanmaz. Çocukları için en iyi kararı kendisi verir.
Bu karakterdeki insanlara eski Türk filmlerinde rastlamak mümkündür. Aslında böyle birçok insan çevremizde bulunmaktadır. Bunlar, dış ortamda gerçek benliklerini gizledikleri için pek ayırt edilemezler.
Böyle insanlar, kendilerini mükemmel görür ve kendileri dışında herkesi kusurlu bulurlar. Aslında bu bir kişilik yapısıdır ve bunlar kendi kişilik özelliklerinden dolayı rahatsızlık duymazlar. Onları mutsuz eden şey, yaşadıkları ortamdaki insanların kendileri gibi olamamalarıdır. Başkalarının yaptığı her şeyde mutlaka bir kusur bulurlar.
alıntıdır...
|